-
1 mazur görmek
borandin--------lê borîn--------lêborîn -
2 mazur görmek
to excuse, to pardon -
3 mazur
entschuldigt\mazur olmak entschuldigt fehlenbirinin bir şeyini \mazur görmek jdm etw verzeihen -
4 mazur
mazur entschuldigt; verzeihlich;-in bir şeyini mazur görmek jemandem etwas nachsehen, jemandem etwas verzeihen -
5 mazur
а1) прощённый2) прости́тельный, извини́тельный, заслу́живающий извине́ния (проще́ния)- ın bir şeyini mazur görmek или -ın bir şeyini mazur tutmak — извиня́ть кого за что, проща́ть кому что
(beni) mazur görün — извини́те, прости́те [меня́]; не взыщи́те
□
mazur etmek — извиня́ть, проща́ть□
mazur olmak — а) быть прощённым; б) заслу́живать извине́ния -
6 mazur
1) bağışlanılmış, günahından keçilmiş; 2) üzrlü, məzur, bağışlana bilən; mazur görmek – üzrlü hesab etməkbağışlanılmış, məzur, üzrlü -
7 mazur
"excused; excusable. - görmek/tutmak /ı/ to excuse, pardon." -
8 verontschuldigen
mazur görmek [-ür] v -
9 affetmek
1. اغتفر [اِغْتَفَرَ]Anlamı: bağışlamak, hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek2. سامح [سامَحَ]Anlamı: bağışlamak, hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek3. عذر [عَذَرَ]Anlamı: bağışlamak, hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek4. عفى [عَفَّى]Anlamı: bağışlamak, hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek5. غفر [غَفَرَ]Anlamı: bağışlamak, hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek -
10 excuser
v tmazur görmek◊Je vous prie de m'excuser. — Özür dilerim.
-
11 прощать
несов.; сов. - прости́ть1) bağışlamak, affetmek; mazur görmekэ́того он не прости́т — bunu affetmez
прости́те меня́ за де́рзость,... — cesaretimi mazur görün,...
да прости́т меня́ чита́тель,... — okurlar bağışlasın beni,...
2) helal etmekостальну́ю часть до́лга я тебе́ проща́ю — gerikalan alacağımı helal ediyorum sana
••прости́те,... — affedersiniz,...
нет уж, прости́те! — onu siz affedersiniz!
прости́, бо́льше не бу́ду! — bir daha yapmam, mazur gör!
-
12 извинять
affetmek,özür,sebep* * *несов.; сов. - извини́тьbağışlamak; affetmek; mazur görmekизвини́те! — affedersiniz!; desturun!
извини́те мою́ забы́вчивость — unutkanlığımı mazur görün
ну уж извини́те! — siz onu affedersiniz!
-
13 excuse
bagislamak, mazur görmek, kusuruna bakmamak; hakli çikarmak, mazur göstermek; izin vermek, muaf tutmak,özür, mazeret; bahane -
14 entschuldigen
entschuldigen <o -ge-, h>1. v/t affetmek, mazur görmek, kusura bakmamak;entschuldigen Sie die Störung! rahatsız ettiğim(iz) için kusura bakmayın!;das ist nicht zu entschuldigen bu affedilir bir şey değil3. v/i: entschuldigen Sie! beim Vorbeigehen müsaade eder misiniz?; affedersiniz!, pardon! -
15 zugute
zugute adv: jemandem etwas zugute halten b-şi hesaba katarak b-ni mazur görmek;zugute kommen yaramak -
16 მიტევება
f.kusura bakmamak, mazur görmeki.mazeret, özür, bahane -
17 каçар
aşağı götürmek;bağışlamak, mazur görmek, kusura bakmamak -
18 affetmek
vtaffedersiniz! verzeihen Sie!, Verzeihung!; ( özür dilerim) ich bitte um Entschuldigung!, entschuldigen Sie!, Entschuldigung!3) entlassen (- den aus) -
19 entschuldigen
entschuldigen* [ɛnt'ʃʊldıgən]I vt1) ( verzeihen) affetmek, bağışlamak, mazur görmek;\entschuldigen Sie! affedersiniz!II vr -
20 zugutehalten
- 1
- 2
См. также в других словарях:
mazur görmek — kusura bakmamak, hoş görmek, bağışlamak, affetmek Büyük işler deruhte etmemiş insanların, bu husustaki tereddütlerini mazur görmelidir. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
mazur — sf., Ar. maˁẕūr Mazereti olan, mazeretli Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mazur görmek mazur olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
affetmek — i, der, Ar. ˁafv + T. etmek 1) Bağışlamak 2) Hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek Beni affedin, gelemeyeceğim. 3) den Görev veya işten çıkarmak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
